Perşembe, Temmuz 28, 2005

Büyük Basit Aldatmaca

benim kafamdaki teori de hep budur zaten... peşimi hiç bırakmaz...neye inandıysa insanoğlu onu var etti...
inanılan her şey artık bizim hayatımızın bir parçasıdır,
evet amerikayı yeniden keşfediyoruz bunu biliyorum
evet bu aynı safsata...
yane bu sözler bile sen ona inandıkça gerçek olacak :D
kerem:
ama inanmışsan sorun yoktur
bu bir süreçse yaşadığımız şey
KıVaNç:
aynen
kerem:
neredeysek oyuzdur
KıVaNç:
büyük basit aldatmaca
kerem:
aldatmaca ne
KıVaNç:
tüm bu hayhuy
yaşam koşturmacası
kerem:
aldatmacayı biliyosun hakikati biliyomusn peki?
KıVaNç:
bi hakikatin olduğuna inanmıyorum
kerem:
olm o zaman hiçbişey yok
sk gibi kalıyosun ortada
şu anda öyleyim ben
hiçbişeyın anlamı yok o zaman
KıVaNç:
evet oyuzden çk güzel zaten
biliyorum bu hep aynı sakız
kerem:
neresi güzel
KıVaNç:
herkez ne diosa ben de farklı bişey demiorm
güzel olan mutlak doğrunun yane bi dayatmanın olmaması
harika değil mi?:D

Cuma, Temmuz 15, 2005

Hayat-Das Leben-Life


Hayattan ne bekliyorum?:
(Sen hayattan neler bekliyorusun?)
Öncelikle insanların bana bakınca beni yaptığım le(işlerle) anmasını istiyorum.İş odaklıyım.İşimi seviyorum.Ve her ne yaparsam ünlü olmak istiyorum.O konuda örnek olmak istiyorum.
Sakin olmak istiyorum.Hayatın bana gösterebileceklerini yaşamış soğukkanlı bir insan olmak istiyorum.
Cesur olmak istiyorum.Çünkü nasıl olsa hiçbişey beni öldürmüyor.
Saygı duyulmak istiyorum.Fakat korkulan bir saygınlık değil bu.İnsanların o içtenliği içleinde hissetmelerini istiyorum.Herkesin aslında aynı olduğuna inanıyorum.Madem hepimiz aynı insanız...ozaman gerek yok...uzaklıklara,anlaşmazlıklara,üstün ya da zayıf olmalara.
Bu konuda çok zorlansam da , ne istediğimi bilmek istiyorum.Nokta atışı yapmak istiyorum hedeflerime.Oyalanmak istemiyorum.

Salı, Mayıs 03, 2005

Sevmekten Korkmak


Bizler... gökyüzündeki mavilikleri görmeye hasret... her bakışta gözlerimizi kısmak zorunda olmak güneşe, ne zor... ne ağır... oysa, o güneşin parlaklığına inat tüm gücümüzle açabilsek gözlerimizi kapatmamacasına. ve izin versek de girse o sıcaklık yüreğimize, hissetsek, benimsesek, bir parça yapsak o sıcaklığı... ne zor... ne anlamsız... bir kere izin versek kelebeklerin üzerimizden uçmasına, bir kere farketsek güzelliklerini, hayatımıza katacakları yaşama sevincini... ama biz bundan korkuyoruz işte... birileri gelecek, yüreğimize, hayatımıza yerleşecek ve biz ondan vazgeçmek istemeyeceğiz... işte bundan. bundan bütün kaçışlar, bütün mağrurluğumuz... bize göre güçsüzlüktür çünkü birilerine bağlanmak, sevmek, hayatında bir parça olduğunu ve onsuz herşeyin boş olacağını hissetmek... işte bundan tüm kaçışlarımız... bize göre güçsüzlüktür çünkü bunun adı. ama bilmeyiz ki; hayatımızda olması için savaştığımız zaman asıl güçlü oluruz... o zaman anlarız değerini sevginin ve paylaşımın... ve o zaman değer bulur yaşamak... savaştığımız sürece varız. oysa... gitme diyecek kadar bile yürekli olamayız... istesek de yapamayız bunu... dedim ya; umarım birgün kaybettiklerimiz için acı duymayı öğreniriz. çünkü o zaman değerini anlarız elimizdekilerin. ve o zaman belki mutluluğun, elimizden, bir balık kayganlığında kayıp gitmesine izin vermeyiz... avuçlarımızı sımsıkı kapatmayı öğreniriz belki birgün...

Pazartesi, Mayıs 02, 2005

"hayatta önümüze gelen sorulara verdigimiz yanitlar çizer portremizi evetler ve hayirlar kesin noktalari belkiler ve susmalar bulanik damlalari temsil eder,ve ben taniyamiyorum seni yüzünün keskin hatlari yok kurumamis damlalar akiyor tualden asagi.haklisin aslinda bütün suç benim kaç saattir agliyorum bilmiyorum, ve düsen her damla siliyor resmini....!"

Çarşamba, Nisan 27, 2005

Grileşen


Gitgide grileşen bir şehir oldun.Hergün biraz daha kenarlaşan çıkmaz sokaklarla dolu mahallelerinde yaşamaya çalışan Cenin kıvamında insanlar yarattın,beklemekle yükümlü.Mektupların sararıyor,Hergün biraz daha aşağılarına gidiyor toprağınVe defalarca bir tarih öğretmeni edasıyla okuyorum yüksek sesleNedensiz ve sonuçsun bir şehrin düşüşünü.Artık kitaplardan biliniyor aşkın ne demek olduğu.Tarifi var.Herşey hazır olduktan sonraki bir miktar sevişmelerseUykuları getiriyor zamansız.Amansız bir hastalık tutuldu okullarındaki çocukların başına.Oysa en kırmızı halini almıştı beslenme çantalarındaki yasak elmalar.Diğerlerininkiler yalan bir boyamayken.Hala sıralarını bozmamaya gayret eden sınıflara girerkenTek renkte gökkuşağı birikmişliğiyle yaşamaya çalışan diğerleri.Birgün gelecek ve bir çizgi olabilmenin mutluluğun anlamı olduğunu yazacaklar ansiklopedilereBilmeden olasılığın ve uzayın ne demek olduğunu.Anlıyor musun herşey beyaz bir sayfada yaşanacak içinde bulunulan kareye hapsolunarak.Karşısına geçip alkışlayacaklar o yaratıcılığı.Sonra şehirler düşmeye devam edecek ve grileşmeler alabildiğine.Bense savaşın ortasında bir çocuk olacağım hep yalınayak anlam veremeden olanlara.Beni de inandırabilecekler mi sanıyorsun hücrelerdeki işkencelerde;Ellerinde gökyüzünü saklayarak,yıldızları,güneşi ve bulutları sana bedavaya gelen.O güzel sokakların şimdi fotoğraflarda hapis.Her bakışımda her gidişim aynı yoldan aynı kıvrılmaya eksiltmiyor bir an olsun o günün geleceği çelişksini taşıyışımı.Belimi bükse de ağırlığı,Biliyorum gözlerine güneşi yerleştireceğim gün de gelecek.

Kerem Korkmaz

Tiflis (Tbilisi)

Bu guzel şehir dogu avrupayla Rusyanin karisimini vize sunuyor. Tertemiz sokaklari, eski restore edilmis evleri, modern cafeleri, bakimli ...