Salı, Aralık 12, 2006

Şeytanın Fısıldadıkları



Zaman Hırsızları

*Eskiden sadece çalışırken zamanımızı çalanlar, artık boş zamanımız için de rekabet halindeler.
Sinemaya mı gitsek, diskoya mı?
Yoksa ucuz bir turla İtalya’ya mı?

*Sırtını bir ağaca dayayıp yüzünü güneşe çevirmek Kapitalizme baş kaldırmaktır.

*Ne yapsak çalışanların dünyasından ayrılamayız artık. Dinlenirken ve eğlenirken bizler tüketiyoruz başkaları çalışıyor ve üretiyorlar

*Hayatın anlamı nedir diye….
Doğuya gittim – Eziyettir; Selametin için çalış dediler.
Batıya gittim – Çalışmaktır; Selametin için çek dediler.


Peki en büyük öğretmenler ne diyorlar?

Doğa ne diyor önce?
Acıdan kaç

İksirler ne diyor?
Hazza koş

Müzik ne diyor?
İşte haz

Aşk ne diyor?
Gel.

Verimlilik ve İlerleme

*Avcı ve toplayıcı obalar günde iki saat çalışarak hayatta kalırlar. Biz post-modernler ise günde on saat çalışarak iki yakamızı ancak ucu ucuna getirebiliyoruz.

*Kapitalist işadamları ve onların köle ruhlu profesörleri, boş zamanınızı işten arta kalan zamanınız olarak hesaplarlar.

*Mutsuzluğunuzu azaltırsa bu bir ilaçtır.
Mutluluğunuzu arttırırsa uyuşturucu

*”Din kitlelerin uyuşturucusudur” derdi geçen yüzyılın bir büyük bilgesi.
Bu geçti. Gelen yüzyılda uyuşturucular kitlelerin dini olacak

*Aylaklık; düşünmek, duymak ve yaşamak için bağdaş kurmaktır. Çalışmak ise bir gün bağdaş kurabilmek için boşu boşuna koşuşturmaktır.

* Bilinenler ve bilinmeyenlerin toplamının bilinemezlerden az olduğuna ve hep olacağına inanıyorsanız siz tanrıya inanıyorsunuz ; bilinemezlere eşit olduğuna inanıyorsanız siz bilime inanıyorsunuz.

Ya eşit olduklarını biliyorsan? O zaman siz tanrısınız.

*”Küçük , bedensel ve geçici hazları küçümseyerek Ruhsal, Büyük ve ilahi hazları arayan keşişlere , dervişlere , Hint’ten ve Rum’ dan ermişlere, Sufilere ,bilgelere sakın kanmayın” diye fısıldadı şeytan
Hazzı hep göklerde arayanlar yeryüzünde bulamayan kabızlardır. Bu arif ,aşık ve cümle evliya takımı işte böyledir. Kendi kabızlık ve kasvetlerine gizemli mazeretler ararlar aslında.

*Tahrik, edildikçe daha çok üstümüze varan bir beladır. Elde edilince de bütün büyüsü kaybolan bir zilli.

*Tahriklerden asla yüzüm kızarmaz ; tahrik olmamak utandırır beni.

*Tahriklerden kaçarsam yorgun düşeceğim; reddedersem pişman olacağım; dayanmaya çalışırsam yenileceğim. Ama ya tahrik olmazsam işte o zaman suçluyum.

*Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi sende başkalarına yapma.
Bu can sıkıntısından patlayan hımhımların ahlakıdır.
Sana yapılmasını istediklerini sende başkalarına yap.
Bu hazperestlerin, fırlamaların ve piçlerin ahlakıdır.

*Yaşamak… bir akıntıya kaptırmaktır.
Düşünmek ise akıntılara kafa tutmaktır.
Halat, çapa, kürek, motor, yelken,
Allah ne verdiyse artık

*Dans neşenin dile gelmesidir…

*Bu kadar aklı başında bir dünyada yaşayanlar için tek kurtuluş delirmek olmalı.

*Talihin pezevengi fırsattır
Onunla düzüşmek istiyorsanız önce fırsatı görmelisiniz

Kendini Tanı
*Kendimi bilmek ruhumu sıkıyor.
Kendini bilenler ise canımı.

*Kendini bilmek kendini hapsetmektir, ileri safhalarda tanrının işine karışmaktır; hatta şirk tir.

Kendin Olmak

* “Arayış içindeyim”
“Hangi arayış” diye haykırdı büyük yeni çağ yorumcusu. “gerçek bir arayışa çıkan bulmuştur bile!”
“insanın hayatta bulup bulacağı yegane doğru, hemen yolun başında bulunandır.”
“o zaman herkes bulmuştur.”
“hayır, çoğunuzun ömrü arayışa nereden başlayacağınızı aramakla geçer. Bu yolun başında dolanıp durmaktır, yola çıkmak değil.”

“yola çıkıldığı an bulunur mu?”
“hemen o an ve o saat”
“nedir o bulunan?”
“Ananın …!”
Diye güldü ve devam etti
“Arayış içindesin oğlum ama bil ki kendilerini arayanlar iyi bir sevgili olamazlar. Seni arayanları sen de aramaya başlamışsan Büyük bir aşka hazırsın.
“Peki bu büyük bir aşka hazır adamlar kendilerini bulmuş adamlar mıdır?”
“Hayır kendilerini bulmak için en iyi yolun seni aramak olduğunu bulmuş adamlardır.

*Mutluluk üstüne düşünmek hele mutluluk için çabalamak kimseyi mutlu etmez.
Mutluluk her şeyden önce mutluluğu unutmaktır.

*Bu aralar mutluluğa hiç ihtiyacım olmadığı için galiba çok mutluyum.

*Yunancada mutluluk (eudamonia) sözünün içinde Şeytan (daimon) gizlidir. Bu bir tesadüf mü. Yoksa bu olağanüstü adamların bilgeliklerinin yeni bir zirvesimi? Eski yunanlılar için şeytan bize doğru yolu gösteren iç sesimize verdiğimiz isimdir. Bu demektir ki, Yunanca mutlu olmak istiyorsanız Şeytan’ı işin içine karıştırmalısınız

*Gavur dillerinde Şeytanın bir başka adı ise Lucifer’dir yani “Işık tutan” Bu gavurlar da bazen ne çok şey biliyorlar yahu.

*Kimse yalnızlığı sevmez. Neden?
Çünkü kendisi tanıdığı en can sıkıcı insandır.

*Yaşamın karşıt anlamı ölüm değildir.
Can sıkıntısıdır, dedim bir gün
O günden beri de canım çok sıkılıyor nedense

Tekrar Mutluluk Üzerine

*Aşırı mutlu olmamaktır mutlulukların en huzurlusu

*aşırı bir mutlulukta huzursuzluk vardır nedense. (Kaybedecek bir şeyler var çünkü)
Aşırı kederde ise huzur. (kaybedecek nasıl olsa bir şey kalmadı.)

Pazartesi, Aralık 26, 2005

bee

Varlığın
yüzümü
güldürüyor.

ve

herşeye
birazcık daha
sevgiyle
bakabilmemi
kolaylaştırıyor.

Cumartesi, Ekim 29, 2005

Gün Gelir Kedi olur Fare..


Çok duygusal yazıları ben yazardım genelde ve özelde.Hayat neleri dünyaya getiriyor ki sen ne kadar güzel bir beyin vermişsin Allahım.İnsanlar bu dünyaya neden bu kadar donuk yaşamaya geliyorlar anlamamışımdır.Yaşamak için savaşmak gerekir.Bunu bilerek söylüyorum tabi.Korku insanı ne kadar geriye götürüyor Allahım.Belki de zalim düşündüm şimdi.Severek yaşamak bu kadar mı zor???İşi gerçekten sevdiğin bir şeyle götürmezsen o sadece anı olur senin için.Bir tercih yaparsın her zaman.Bende ANI olsun istiyorum bir daha açılmayacak sayfalara dönüş sadece başka şey değil. yazı:Erkal Nadir foto:Kıvanç Şenbay

Perşembe, Temmuz 28, 2005

Büyük Basit Aldatmaca

benim kafamdaki teori de hep budur zaten... peşimi hiç bırakmaz...neye inandıysa insanoğlu onu var etti...
inanılan her şey artık bizim hayatımızın bir parçasıdır,
evet amerikayı yeniden keşfediyoruz bunu biliyorum
evet bu aynı safsata...
yane bu sözler bile sen ona inandıkça gerçek olacak :D
kerem:
ama inanmışsan sorun yoktur
bu bir süreçse yaşadığımız şey
KıVaNç:
aynen
kerem:
neredeysek oyuzdur
KıVaNç:
büyük basit aldatmaca
kerem:
aldatmaca ne
KıVaNç:
tüm bu hayhuy
yaşam koşturmacası
kerem:
aldatmacayı biliyosun hakikati biliyomusn peki?
KıVaNç:
bi hakikatin olduğuna inanmıyorum
kerem:
olm o zaman hiçbişey yok
sk gibi kalıyosun ortada
şu anda öyleyim ben
hiçbişeyın anlamı yok o zaman
KıVaNç:
evet oyuzden çk güzel zaten
biliyorum bu hep aynı sakız
kerem:
neresi güzel
KıVaNç:
herkez ne diosa ben de farklı bişey demiorm
güzel olan mutlak doğrunun yane bi dayatmanın olmaması
harika değil mi?:D

Cuma, Temmuz 15, 2005

Hayat-Das Leben-Life


Hayattan ne bekliyorum?:
(Sen hayattan neler bekliyorusun?)
Öncelikle insanların bana bakınca beni yaptığım le(işlerle) anmasını istiyorum.İş odaklıyım.İşimi seviyorum.Ve her ne yaparsam ünlü olmak istiyorum.O konuda örnek olmak istiyorum.
Sakin olmak istiyorum.Hayatın bana gösterebileceklerini yaşamış soğukkanlı bir insan olmak istiyorum.
Cesur olmak istiyorum.Çünkü nasıl olsa hiçbişey beni öldürmüyor.
Saygı duyulmak istiyorum.Fakat korkulan bir saygınlık değil bu.İnsanların o içtenliği içleinde hissetmelerini istiyorum.Herkesin aslında aynı olduğuna inanıyorum.Madem hepimiz aynı insanız...ozaman gerek yok...uzaklıklara,anlaşmazlıklara,üstün ya da zayıf olmalara.
Bu konuda çok zorlansam da , ne istediğimi bilmek istiyorum.Nokta atışı yapmak istiyorum hedeflerime.Oyalanmak istemiyorum.

Tiflis (Tbilisi)

Bu guzel şehir dogu avrupayla Rusyanin karisimini vize sunuyor. Tertemiz sokaklari, eski restore edilmis evleri, modern cafeleri, bakimli ...